Bir şey düşünmeye başladığı zaman, bütün vücudu ve ruhuyla düşünürdü. Midesi bozulurdu. Kalbi her zamankinden çok vururdu. Uyuyamazdı. Elleri terlerdi. Ağlamak, sonra gülmek isterdi. İşte nöbet geçmişti. Artık rahattı. Otobüsün camına kafasını dayadı. Yine hayal etti. Hayal etmek kadar güzel şey tu. İnsanı yapan eden hayal etmekti. Sait Faik Abası kendine özgü yalın ve akıcı öykülerinde okuru şaşırtan, insanı ve doğayı bütün içtenliğiyle anlatmaktan geri durmayan, her şeyin merkezine insan sevgisini koyan bir yazar. “Kökü kendinden olan” bir yazar olarak Abası, Cumhuriyet sonrası edebiyatımızda bir mihenk noktası olarak belirirken çağdaş öykücülüğümüzün de temellerini atar. Sait Faik Abası, öykücülüğümüzün en özgün ve ayrıksı seslerinden…