Ayakları çıplak, ceketsiz, saçları karmakarışık iki çocuk, şurada burada bıyıkları bobstil bir genç; fakat onun da henüz sakalı çıkmamış; güzelce de giyinmiş, yüzüne bakmaya bile gelmiyor. İnsana, “Ne bakıyorsun ulan, adam görmedin mi hiç?” deyiveriyor. “ kardeşim, geçmiş olsun. İnsanın başına şu dünyada her şey gelir. Bizimki gazetecilik... Ne yaparsın?” Mahkeme Kapısı, Sait Faik Abası’ın 1942 yılında Haber gazetesi için bir ay boyunca adliye mahkemelerinde takip ettiği olayların, bir fırsatını bulup konuştuğu kişilerin hikâyelerini barındırıyor. Sait Faik Abası, öykücülüğümüzün en özgün ve ayrıksı seslerinden…