Fahri, sadece gözleriyle değil kalbiyle de görebilen ve doğanın bestesine kulak veren meraklı bir çocuktu. Yağmurlu bir sabah, yolu çamurun içinde parlayan ısırılmış yarım bir elmayla kesişti. Ama bu sıradan bir elma değildi. Konuşan, içinde hem geçmişten gelen sırları hem de geleceğe dair umutları taşıyan kodlanmış robotik bir elmaydı. Işıkoru köyünde başka kodlanmış elmalar da vardı. İnsanlar onlarla karşılaşınca hayat altüst oldu; kimileri korkuya kapıldı, kimileri öfkeye… Zamanla büyük bir anlaşmazlık köyün üzerine kara bulut gibi çöktü. Derken Fahri kendini hiç beklemediği bir görevin içinde buluverdi: “Doğa, teknoloji ve insanlar arasında köprü olmak.” Peki Fahri, bunda başarılı olabilecek miydi? Bu heyecanlı macerada, Fahri’yle birlikte bakmak ile görmek arasındaki farkı keşfetmeye hazır mısın?