“Bir varmış, bir muş. Masalları başlatan bu cümlenin ortasındaki virgül kadarmış hayat. Ama illaki herkesin bir masalı, daha doğrusu iyi kötü bir hikâyesi var, belki bir şarkı da diyebiliriz buna.”
Beklemediği bir anda ailesine dair sarsıcı bir gerçeği öğrenen Özlem’in zihni allak bullak olur. Ama yirmili yaşlarındaki bu genç kız, aklında konuşup duran “küçük karakterler”in vesvesesine rağmen, babasını İstanbul’da bırakıp öğrendiklerini bizzat yerinde görecektir: Karadeniz’e, Rize’ye gidecek, darmadağın aile geçmişinin yapbozunu burada birleştirmeye çalışacaktır. Ancak Özlem’in aşması gereken tek zorluk şehirlerarası yolculuk değildir, ayrıca Karadeniz’in zorlu coğrafyasına ve bir o kadar sert insanlarına da alışması gerekecektir. Bir de hiç hesapta ken âşık olunca…
Kurumsal iletişim uzmanı olan, ajanslar ve yayınevlerinde de editörlük yapmış Cevriye Bağdatlı’nın yağm sürekli yağdığı, fırtına bulutlarının gökyüzünden eksilmediği, deniz gibi insanların ruh halinin de dalgalandığı bir dünya kurduğu, ilk romanı Bulutları Yakalarken bir gizem, aşk ve intikam hikâyesi.